CHP’li Polat’tan ‘kredi onayı’ reaksiyonu: İnsanları göz nazaran göre mevte terk etmek budur

İzmir’de 30 Ekim sarsıntısında yıkılan ya da hasar gören konutların yenilenmesi için Dünya Bankası’ndan bulunan 340 milyon dolarlık kaynak aylardır AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın onayını bekliyor.

Cumhuriyet Halk Partisi Yüksek Disiplin Konseyi Üyesi ve İzmir Milletvekili Uzman Polat, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından sağlanan sözkonusu kredi için Erdoğan’ın aylardır onay vermemesine reaksiyon gösterdi.

Polat, sarsıntıda meskenleri orta derecede hasar gören depremzedelere iktidarın zati dayanak olmadığını fakat İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce Dünya Bankası’ndan sağlanan kredinin onaylanmaması ile binlerce İzmirlinin hayatının tehlikeye atıldığını söyledi.

“BİNLERCE İZMİRLİNİN HAYATINI TEHLİKEYE ATMAYA KİMSENİN HAKKI YOK!”

Polat, “30 Ekim 2020 tarihinde İzmir Seferihisar açıklarında meydana gelen 6.6 şiddetindeki sarsıntıda, Türkiye’de 117 yurttaşımız hayatını kaybetmiş, bilhassa Bornova ve Bayraklı ilçelerinde çok sayıda mesken yıkılmıştı. Yıkılmayan kimi binalar da zelzele ve sonrasında oluşan tsunami sebebiyle ağır hasar almıştı. Zelzelede İzmir’in tamamında toplam 609 bina ağır hasarlı, 611 bina orta derecede hasarlı, 7.641 bina ise az hasarlı hale geldi. Bunlar kıymetli sayılar. Aslında ülkemizde iktidar yaşanan afetlerde vatandaşını yalnız bırakıyor lakin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çok kıymetli bir iş yaparak depremzedeler için Dünya Bankası’ndan sağladığı 340 milyon dolarlık krediyi aylardır onaylamayan Sayın Cumhurbaşkanı binlerce İzmirlinin hayatını tehlikeye atıyor. Buna kimsenin hakkı yok” dedi.

İzmir’in zelzele riski yüksek olan kentlerin başında geldiğini vurgulayan Polat, “İzmir Büyükşehir Belediyesi Dünya Bankası ile 340 milyon dolar takviye için el sıkışıyor. Düşük faizli ve uzun vadeli bir kredi bu. Dünya Bankası krediyi Vilayetler Bankası üzerinden kullandırmayı ve Hazine garantisi verilmesini ön kural koşuyor. Hazine garantisinin olabilmesi için de kredinin ülkenin yatırım programına dahil edilmesi ve Cumhurbaşkanı’nın onaylaması gerekiyor. Şubat 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı İzmir’e geldiğinde Liderimiz Tunç Soyer mevzuyu kendisine şahsen aktarıyor, ‘Çok yeterli, tamam’ deniyor, geçiştiriliyor lakin ortadan geçen epey vakitte kredinin onaylamasına ait rastgele bir adım atılmıyor. İnanılacak üzere değil!” dedi.

“CANIMIZ DA MALIMIZ DA İKTİDARIN UMURUNDA DEĞİL”

Polat, “Tunç Soyer Lider bu kredinin bilhassa ‘orta’ hasarlı binalarda kullanılmasını istiyor zira az hasarlı binalarda aslında vatandaş kendi başına gereğini bir biçimde yapıyor. Ağır hasarlı ve acil yıkılacak binalar içinse devlet vatandaşa çeşitli imkanlar sunuyor, dayanak veriyor. Lakin orta hasarlı binalarda yük direkt yurttaşın sırtında. Devlet maliyeti karşılayacak dayanağı vermiyor, güçlendirme süreçlerini ya da yıkım kararını ekonomik olarak taşıyamayan vatandaş, zelzele olmaması için dua edip hasarlı konutlarda yaşamaya devam ediyor. İşte bu durumdaki İzmirliler için yaklaşık 10 bin konut yapma imkanı sağlayacak bu kredi. Hasebiyle Tunç Soyer’in kredinin kullanım alanı hakkındaki kanısını epey isabetli ve bedelli buluyorum” dedi.

Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nın üç yıldır Dünya Bankası’ndan kredi beklediğini belirten Polat, “Bakanlığın yıllardır beklediği yerde, zelzeleden sonra dört ay içerisinde İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne 340 milyon dolarlık kredi çıkmasının siyasi kıskançlığa yol açtığı, bunun için de kredinin hala onaylanmadığı görüşünde olan beşerler var. Lakin Tunç Lider AKP’li yetkililere açık açık ‘Bunu siz yapmış üzere gösterin, ben siyasi olarak bunu kullanmam’ diyor. Daha ne yapsın, ne desin. Buna da cevap alamıyor. Bu umursamazlık insanın kanına dokunuyor. Bu insanları göz nazaran göre vefata terk etmek demek! Bizim canımız da malımız da iktidarın umurumuzda değil. Az kaldı, halk tüm bunların hesabını sandıkta soracak ve kalkacaksınız işgal ettiğiniz o koltuklardan” dedi.

“YİNE MEMLEKETE YAZIK EDİYORLAR”

Polat ayrıyeten, “Küresel ısınmanın tesirlerini ve tehlikelerini kavrayamayan iktidarlarca yönetilen ülkeleri berbat günler bekliyor. Yaşama alışkanlıklarımızı değiştirerek tedbirler almazsak bizi daha berbat günler bekliyor. Hazırlıklı olmalıyız fakat ülkemizdeki yöneticiler bahsin ciddiyetini bir türlü kavrayamadılar. Yalnızca İzmir’de değil tüm Türkiye’de afet öncelikli kentsel dönüşüm gerçekleşmeli. Sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleri ile işbirliği içerisinde, bilimsel bir süreç yürütülmeli ve bu süreç muhakkak bir rant kapısı olarak görülmemeli. İşte krediye onay vermeyerek Tunç Liderin İzmir için atacağı bu adımları engelliyorlar, tekrar memlekete yazık ediyorlar. Bugün 1999 yılında yaşanan büyük İstanbul sarsıntısının yıl dönümü. Zelzelenin acıları hala yüreğimizdeyken ve yaralar tam olarak sarılmamışken, bu krediyi onaylamamak insanları göz nazaran göre mevte terk etmek demektir” diyerek kelamlarını tamamladı.