İstek Beyefendi Apartmanı davasında belediye vazifelileri savunma yaptı

İzmir’deki sarsıntıda 36 kişi hayatını kaybettiği, 17 kişinin yaralandığı İstek Beyefendi Apartmanı’nın yıkılmasına ait haklarında dava açılan 2’si tutuklu 15 sanığın yargılanmasına devam edildi.

İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar mimar A.S.B. ve yapı müteahhidi H.H.Ö. bulundukları cezaevinden Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Kimi tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ve müştekiler de salonda hazır bulundu.

Duruşmada, devrin Bayraklı Belediyesi Fen İşleri Müdür Vekili olan sanık G.E. ile eski Bornova Belediyesi İmar Müdürü sanık M.A.U. da dinlenildi.

Sanık G.E, “Bayraklı Belediyesi Zelzele Etüt Merkezi’nin Rızabey Apartmanı’na ait 2012 tarihli Bina Sarsıntı Riski Kıymetlendirme Raporu’nda binanın 3. küme risk kategorisinde yer aldığı ve performans tahlili yapılarak güçlendirme yapılması tavsiyesine karşın bu mevzuda idari süreç tesis etmemesi ve dokümanda imzası bulunmasına” ait savunma yaptı.

Etüt merkezinin tavsiye niteliğinde olduğunu, bağlayıcılığının bulunmadığını savunan G.E, “Kararı vatandaşın kendisine bıraktık. Biz vatandaşa yalnızca kılavuzluk yaparız. Performans tahlil sonucu olmadan belediyeler bir şeyler yapamaz. ‘Zemin etüdü, sonra da performans tahlili yaptırın’ diyoruz. Hatasızım.” diye konuştu.

Bir avukatın sorusu üzerine G.E, “Performans tahliline gitmeden hiçbir bina yıkılamaz. Hiçbir idari süreç yapılamaz.” cevabını verdi.

MÜŞTEKİLERDEN SANIKLARA TEPKİ

G.E, “Performans tahlili niçin yaptırmadınız?” sorusuna “Çok maliyetli” karşılığını verince müştekiler reaksiyon gösterdi.

Eski Bornova Belediyesi İmar Müdürü sanık M.A.U. da hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.

O periyot belgede eksiklik görmediğini aktaran M.A.U, “Projeyi çizenler, mühendisler üzere en az 6-7 imzadan geçiyor. İmar müdürü olarak bu imzaları gördükten ve odalar da tasdikledikten sonra imzalarım. İmzaların tamam olması incelemeden geçtiği manasına geliyor. İnşaatla ilgili kısımları yüzeysel bilirim.” sözlerini kullandı.

Tutuklu sanık H.H.Ö. ise “Bu binaya dışarıdan dokunulmuş. Eksik ve makus iş yapmadım. Hoş iş yaptım.” halindeki savunmasını iletti.

Sanığın yaşadığı sıhhat meselelerini anlatması üzerine bir müşteki, “Biz de anlatalım sıhhat problemlerimizi.” tabirleriyle reaksiyon gösterdi.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

DAVA SÜRECİ

İzmir’de 30 Ekim 2020’de meydana gelen sarsıntıda yıkılan İstek Beyefendi Apartmanı’nda 36 kişi hayatını kaybetmiş, 17 kişi yaralanmıştı.

Binanın yıkılmasında sorumlulukları bulunduğu teziyle 13 sanık hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin vefatına sebebiyet verme” kabahatinden dava açılmıştı.

Belediye vazifelileri ile ilgili evrak ise Memur Hataları Soruşturma Ofisine gönderilmiş 2 belediye vazifelisi hakkında hazırlanan iddianame, 13. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.

G.E. ve M.A.U. için farklı ayrı “görevi berbata kullanma” cürmünden 6 aydan 2 yıla kadar mahpus cezası talep edilmişti.

İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesindeki birinci duruşmada, müşteki avukatları ve cumhuriyet savcısının talebi üzerine hakim, 2 belediye görevlisinin yargılandığı dava belgesini, “birleştirme uyuşmazlığı” gerekçesiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesine göndermişti.

İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin belgenin ana davayla birleştirilmesi kararı sonrası sanık sayısı 15’e çıkmıştı.

Kaynak: Cumhuriyet
Kaynak Url: http://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/riza-bey-apartmani-davasinda-belediye-gorevlileri-savunma-yapti-2047973?utm_medium=Kategori%20Sayfasi&utm_source=Cumhuriyet&utm_campaign=Kategori%20Sayfasi