Çocuklara bir öğün daveti: Bütçe diyanete ayrılıyor

Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) okullarda öğrencilere bir öğün fiyatsız sağlıklı yemek verilmesi için açılan davanın birinci duruşması Ankara 3. Yönetim Mahkemesi’nde görülürken İzmir’de Ekmek ve Gül Derneği’nin davetiyle STK’ler meydana indi. Aksiyona Bornova Bayan Dayanışma Derneği (BORKAD), Buca Evka 1 Bayan Kültür ve Dayanışma Konutu Derneği (BEKEV), Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği’nin (ÖV-DER), parti ve STK temsilcileri ile yurttaşlar katıldı.

“Okullarda bir öğün fiyatsız sağlıklı yemek her çocuğun hakkı! MEB sorumluluk al!” yazılı pankart açan küme sık sık “Yoksulluğa karşı bir öğüne bütçe”, “Bir öğün hakkımız söke söke alırız”, “MEB ahenge çocuklara sahip çık”, “Cemaate değil çocuklara bütçe”, “Yoksulluğa karşı bir öğüne bütçe”, “Sağlıklı yemek çocuk hakkıdır” sloganları attı.

Basın açıklamasını okuyan Nuray Öztürk, Ankara’daki mahkemeyi hatırlatarak, “Devletin çocuklara yemek sağlama sorumluluğunu hatırlatan, bunun için 100 binlerce imza toplayan herkesin üzere biz de bu davanın takipçisiyiz. Ulusal Eğitim Bakanlığına buradan bir kere daha sesleniyoruz, çocukların sağlıklı beslenmesi için sorumluluk alın! Hatırlayalım; bu kampanya ile birlikte yükselen sese Ulusal Eğitim Bakanlığı kulaklarını tıkayamadı ve 2022-2023 eğitim öğretim yılının 2. devrinde okul öncesi eğitimde tüm Türkiye’de fiyatsız yemek uygulamasına başlayacağını duyurdu ancak uygulama sırf bir eğitim devri sürdü. Uygulamanın eğitimin tüm kademelerine yayılması gerekirken yeni eğitim öğretim yılında sessiz sedasız yürürlükten kaldırıldı ve zelzele bölgesi ile hudutlu tutuldu. Bizler, bu süreçten sonra da çocukların bu hakkına yönelik talebimizi örgütlemekten vazgeçmedik” sözlerini kullandı.

“Çocukların eğitime erişimini garanti altına alması gereken, çocukların güvenliğini, sıhhatini gözetmesi gereken Ulusal Eğitim Bakanlığının, çocuklar okullarda açlıktan baş ağrısıyla ders dinleyemez haldeyken bir öğün fiyatsız yemek vermeyi hâlâ planları ortasına almadığını görüyoruz” diye devam eden Öztürk, “Ülkemizde artan enflasyon ile birlikte ekonomik yükün her geçen gün ağırlaşması direkt çocukların sağlıklı besine ulaşmasını etkiliyor. Forma fiyatı, ulaşım fiyatı, kitap fiyatı üzere pek çok sarfiyatla boğuşan, her gün çocuğunun beslenme çantasına ne yemek koyacağını düşünen ailelerin, besin enflasyonu ortadayken o çantaları doyurucu besinler ile doldurma imkanları yok. Gelecek kuşakların bodurluk, kansızlık, öğrenme meseleleri üzere çeşitli gelişim problemleri yaşadıklarına şahit oluyoruz. Boş beslenme çantalarının, çocukların gelişiminin ailelerin imkanı ve inisiyatifine terk edilmesinin ağır sonuçlarını direkt çocukların sıhhatleri üzerindeki tesirlerden gözlemleyebiliyoruz.

30 Avrupa ülkesi içerisinde en yüksek çocuk yoksulluğu oranına sahip iki ülkeden biri olan Türkiye’de 9 milyon çocuk yetersiz besleniyor, yaklaşık 3 milyon çocuk kronik açlık çekiyor, düşük kilo, kansızlık üzere sıkıntılarla boğuşuyor. Öğlen ortalarında çocuklar, park, bahçe, yol kenarında sıhhatsiz şartlarda sıhhatsiz ve yetersiz beslenmek zorunda kalıyor.

Çocukların sağlıklı beslenmesi devlet tarafından gözetilmezken eğitim hakları da aslında gasp ediliyor. Ekonomik zorluklar sebebiyle öğrenciler örgün eğitimden uzaklaşıyor. Eğitimden uzaklaşan ve takibi yapılmayıp eğitime erişimi sağlanmayan çocuklar çocuk emekçi oluyorlar, zorla evlendiriliyorlar, konut içindeki bakım sorumlulukları sırtlamak üzere konutta tutuluyorlar. Tekrar ediyoruz! Bu şartlarda, bir öğün fiyatsız, sağlıklı yemek talebi yalnızca bir beslenme problemi değildir. Devlet kurumları da rastgele bir ayrım gözetmeksizin eğitimin her kademesinde fiyatsız, sağlıklı yemek vermekle yükümlüdür” diye konuştu.

2024 Bütçe görüşmelerinde çocuklara fiyatsız ve sağlıklı bir öğün beslenme hakkına yer verilmediğini hatırlatan Öztürk, “Biz bütçeden kendi hakkımızı, çocuklarımızın hakkı olanı istiyoruz. Okullarda fiyatsız yemek sağlanması yalnızca bugünün konusu değil; yıllar öncesinden beri gerekliliği gündemde olan, araştırmalara mevzu olan, çeşitli biçimlerde hayata geçirilen, tesirleri tespit edilen, bugün de dünyada pek çok ülkede hayat bulan bir uygulama. Çok büyük kaynaklara gerek olmadan fiyatsız yemek sağlanabilir fakat burada problem kaynak yokluğu değil, kaynakların nereye ayrılacağına karar verilirken yapılan tercihler. Bu türlü bir kaynak yok diyenlere inanmıyoruz! Bugün çocukların beslenmesine ayırılması gereken bütçe, ÇEDES üzere uygulamalarla, Diyanet Başkanlığı bütçesine, teşvik ismi altında özel okullara harcanıyor, geçmediğimiz otoyolları köprüleri yapan inşaat şirketlerine geçiş harcı halinde ödeniyor. İşverenlerin milyarlarca dolarlık vergi borçları siliniyor. Sivil toplum ismi altında MEB bütçesinden vakıflara kaynaklar aktarılıyor. Yalnızca Diyanet İşleri Başkanlığının tanıtım masrafları için ayrılan bütçenin pek çok okulda çocuklara yemek sağlayabilecek bütçeye karşılık geldiğini biliyoruz. Ülkenin dört bir yanında bugün çocuklarımızın yoksulluğa terk edilmesine, bayanların geceleri fırın fırın çocukları için bayat ekmek toplamak zorunda kalmasına, çocukların okullarda açlıktan bayılmasına, sağlıklı beslenemediği için bodurluk yaşamasına, kız çocuklarının eğitimden koparılmasına karşı “Okullarda bir öğün fiyatsız sağlıklı yemek her çocuğun hakkı” demeye devam edeceğiz. Çocuklarımızın sıhhati ve geleceği için hakkımız olanı kazanacağız! Ulusal Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere ilgili tüm bakanlıklar, devlet kurumları sorumluluğu tek tek ailelerin üzerine yıkıp çocukları açlığa terk etmek yerine sorumluluk alsınlar!” dedi.

Kaynak: Cumhuriyet
Kaynak Url: https://www.cumhuriyet.com.tr/egitim/cocuklara-bir-ogun-cagrisi-butce-diyanete-ayriliyor-2177989?utm_medium=KategoriSayfasi&utm_source=KategoriSayfasi