EÜ Botanik Bahçesi 15 yılda 80 endemik çeşidi bilim dünyasına tanıttı

 Ege Üniversitesi içerisinde bulunan Botanik Bahçesi  Herbaryum Araştırma ve Uygulama Merkezi Araştırıcıları tarafından son 15 yılda 80 endemik bitki tipi bilim dünyasına tanıtıldı. Dünyadaki bitki çeşitliliğini tanımak, tanıtmak, araştırma ve öğretim hizmetlerine katkıda bulunmak gayesiyle EÜ yerleşkesinde 16 bin 750 metre karelik bir alan üzerinde kurulan Botanik Bahçesi, hem Türkiye hem de yabancı orjinli bitki tiplerini barındırıyor.

Botanik Bahçesi Herbaryum Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Yıldırım, “Türkiye’deki devlet kurumları ortasındaki en eski botanik bahçelerinden biriyiz. Burası halka açık bir alan ve farklı yaş kümelerindeki öğrencilere bir saatlik eğitim usulünde seyahat, bitki tanıtımı biçiminde cinsler düzenliyoruz. Merkezimiz hem topluma yönelik hem de bilimsel çalışmalara hizmet için kurulmuştur. Botanik Bahçesi bünyesinde üç tane TÜBİTAK projemiz faal formda devam etmektedir. Türkiye genelinde araştırma amaçlı taksonomik çalışmalar gerçekleştirmekteyiz. Yaklaşık son on beş yıl içerisinde Botanik Bahçesi bünyesinde 80’e aşkın çeşidi bilim dünyasına tanıttık. Bu manada bilime katkı sağlayan Türkiye’nin önde gelen kuruluşlarından biriyiz diyebiliriz. Bununla birlikte Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde gerçekleştirilen 10’a yakın projede iş birliğimiz devam etmekte olup akademik olarak da epey faal bir merkez olduğumuzu söylemek mümkün” diye konuştu.

“Likya Orkidesi’nin tohumundan doku kültürü Laboratuvarımızda üretmeyi başardık”

Botanik Bahçesinde kuşağı tükenmekte olan bitkilerle ilgili özel çalışmalar yapıldığından bahseden Prof. Dr. Yıldırım, “Burası deniz düzeyinde olduğu için genelde yüksek dağ şartlarında yayılış gösteren endemik bitkileri yetiştirme epey sorunlu olmaktadır. Daha yüksek dağ şartlarında yaşayan bitkileri deniz düzeyine indirmek ve o ortamda yetiştirmek çok zorlayıcı bir durum. Zira hassas bir ekolojiye ve ömür şartlarına sahipler. Ender bitkilere yönelik muhafaza çalışmaları yapıyor, bilhassa orkideler üzerinde duruyoruz. Şu an doktora tezini gerçekleştiren öğrencim Nejdet Bozkurt’un çalışmaları sonucunda, kuşağı tükenmeye yüz tutmuş Likya Orkidesi’nin tohumundan üretmeyi başarmış durumdayız. Yakın vakitte üretilen bu yeni bitkicikler tekrardan kendi doğal ortamlarına aktarılarak Likya Orkidesinin popülasyonlarını güçlendirerek jenerasyonunun devamı için çalışmalarımıza devam etmeyi düşünüyoruz. Burası kentin ortasında kalmış yeşil bir mimari ve karbon ayak izini en aza indirgeyebilecek bir yer. Bu bağlamda Ege Üniversitesi içinde hayli kıymetli bir noktadayız. Projelerimizle bizler de bu bahisleri destekliyoruz. Toplumsal sorumluluk projeleri çerçevesinde bizler birçok okulda seminerlere gidiyoruz. Buradaki akademisyenler de ağaç yaşken eğilir mantığıyla ilköğretim çağındaki birçok öğrenciyle bir ortaya gelerek teknik seyahatler düzenliyorlar. Gelen ziyaretçiler tarafından sera içerisindeki Tropikal kökenli bitkiler daha çok ilgi görüyor. Tropikal seramızda muzlardan kahve ağacına kadar birçok bitkiyi görme bahtına sahipsiniz. Dünyada başka canlılarla birlikte yaşayabilmemiz açısından botanik bahçelerinin kıymetinin ve rolünün çok büyük olduğunu düşünüyorum” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı