Çok ödev ve yüksek beklentiler çocukta dert yaratabilir!

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Çocuk-Ergen Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, ev ödevlerinin gayesi ile istikrarlı bir programın çocuk gelişimine katkıları hakkında bilgi verdi.

Ev ödevleri öğrenmeyi pekiştirip sorumluluk ve planlama hünerlerini geliştirir!

Ev ödevlerinin temel emelinin, öğrencilerin okulda öğrendiklerini pekiştirmeleri, tertipli çalışma alışkanlığı kazanmaları, sorun çözme hünerlerini geliştirmeleri ve sorumluluk duygusu edinmeleri olduğunu aktaran Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, “Ayrıca vakit idaresi, bağımsız çalışma ve plan yapma üzere hünerlerin gelişmesini de dayanaklar.” dedi.

Öğrencinin zorlanmadan yapabileceği, düzeyine uygun ödevlerin hem inancını hem de öğrenme motivasyonunu artırdığını lisana getiren Ergür, öğretmen veya aileden alınan yapan geri bildirimin, bu motivasyonu daha da güçlendirdiğini vurguladı.

Aşırı ödev ve yüksek aile beklentileri çocukta dert ve isteksizlik yaratır! 

Her çocuğun ilgi alanı ve güçlü istikametlerinin farklı olduğuna dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, “İlgi alanına uygun ödevler, çocuğun motivasyonunu ve özgüvenini yükseltir. Zorlandığı ya da ilgisini çekmeyen mevzular ise isteksizlik ve olumsuz tavır yaratabilir.” dedi.

Bale, spor ya da piyano üzere ağır programlara sahip olan çocukların, bazen ödev için kâfi vakti bulamayabileceklerine değinen Ergür, “Bu durum onların ödeve karşı olumsuz bir yaklaşım geliştirmelerine yol açabilir. Ödevin ölçüsü ve müddeti istikrarlı olmalıdır. Çok ödev, tekrar açısından yararlı görünse de çocuğun yılgınlık, tasa ve ümitsizlik hissetmesine neden olabilir. Düzeyine uygun ve makul ölçüdeki ödevler ise muvaffakiyet hissini besler ve özgüveni takviyeler. Ailelerin beklentileri de burada kritik bir rol oynar. ‘Birinci olmalısın’ üzere baskılar, çocukta dert ve gerilim yaratır; başarılı öğrenciler bile kendini yetersiz hissedebilir. Yüksek beklentiler, çocuğun motivasyonunu düşürebilir.” açıklamasını yaptı.

İdeal olan, bilgiyi pekiştirip sorumluluk kazandıran fakat oyuna da vakit bırakan istikrarlı ödevler!

Öğrencinin performansında yahut ödev motivasyonunda bariz bir düşüş varsa, dikkat eksikliği yahut özgül öğrenme zahmeti üzere nedenlerin de göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, “Çocuk çabalasa bile ödevde zorlanıyorsa, bu durum özgüvenini zedeleyip duygusal gerilim yaratabilir.” dedi.

Ev ödevlerinin yapılmamasının, öğrencinin tekrar ve sorumluluk alışkanlığının gelişmemesine, sorun çözme ve vakit idaresi maharetlerinin zayıf kalmasına yol açabileceğini tabir eden Ergür, şunları söyledi:

“Dengeli bir yaklaşım burada anahtar rol oynar. Bilgiyi pekiştiren, sorumluluk hissini geliştiren lakin çocuğun kendine ve oyun vaktine da yer bırakan ödevler ülkü olandır. Anaokulundan itibaren küçük ve sistemli ödevler, çocuklara ‘ödevim var ve bitirmeliyim’ şuurunu kazandırarak hem sorumluluk hem de özgüveni takviyeler.”

Aileler sorumluluğu çocuğa bırakmalı! 

Ailelerin rolünün de büyük değer taşıdığının altını çizen Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, “Ebeveynler çocuklarının ödevlerine ilgisiz kalmamalı, gerekli kaynak ve ortamı sağlamalı, öğretmenle irtibatta olmalı. Lakin ödev sorumluluğunu büsbütün üstlenmek yerine rehberlik etmeli, çocuğun kendi sorumluluğunu üstlenmesine fırsat vermeli.” dedi.

Ödevlerin, aile içi irtibatı güçlendirebilecek ortak etkinliklere de dönüşebileceğini kaydeden Ergür, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Çocuğun ödevini kendi başına tamamlaması ve akabinde ailenin bu çabayı fark edip takdir etmesi, motivasyonu ve aile bağlarını pekiştirir.

Ödevi çok geç saatlere bırakmamak da verimlilik açısından kıymetlidir. Dinlenme sonrası, muhakkak ve sistemli bir çalışma rutini oluşturmak, hem dikkati hem de öğrenme kapasitesini artırır. Lakin çocuk sadece ders ve ödevle meşgul edilmemeli. Oyun, spor, sanat ya da diğer ilgi alanlarına da vakit ayrılmalı. Spor yahut sanatsal bir faaliyete devam eden çocuklar hem disiplin ve sorumluluk şuuru kazanır hem de elektronik ekranlara bağımlı kalmaz. Bu da onların akademik muvaffakiyetlerinin yanı sıra toplumsal ve duygusal gelişimlerini de destekler.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı