Gözü ovuşturmak görme kaybına yol açabilir

Göz sıhhati, hayat kalitesini belirleyen en kıymetli ögelerinden biri. Lakin günlük hayatta gözleri sık sık ovuşturmak üzere farkında olmadan yaptığımız birtakım alışkanlıklar, kalıcı görme kayıplarına yol açabilen önemli hastalıklara dönüşebiliyor. Gözlerini sıklıkla ve şiddetli bir halde ovuşturan şahıslarda keratokonus hastalığının oluşabileceğini açıklayan Anadolu Sıhhat Merkezi Hastanesi’nden Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Burcu Usta Uslu, “Bu rahatsızlık, korneanın hal bozukluğu ve incelmesi ile seyreden, ilerlediğinde görmeyi hatta gözün bütünlüğünü tehdit edebilen kıymetli bir sıhhat sorunu” açıklamasında bulundu.

Keratokonus, gözün en dış katmanı olan korneanın incelip sivrileşerek, doğal yuvarlak halini kaybetmesiyle ortaya çıkıyor. Düzgün sferik yapısını kaybeden korneanın görme kalitesini düşürebileceğinden bahseden Anadolu Sıhhat Merkezi Hastanesi’nden Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Burcu Usta Uslu, “Keratokonus, görme gücünü olumsuz tesirler ve bu durum ilerleyen basamaklarda görme kaybına kadar gidebilir. Hastalığın kesin nedeni bilinmese de gözü ağır halde kaşımak üzere korneaya ziyan veren küçük travmalar ve genetik yatkınlık kıymetli risk faktörleri arasında” dedi.

Gözlük numarasının süratle değişmesi kıymetli bir sinyal

Gözlük numarasının sıklıkla değişmesinin keratokonusun kıymetli bir belirtisi olduğunu belirten Uslu, “Bunun yanı sıra gözlükle tam netlik sağlanamaması ve kimi vakit bu şikâyetlerin uzun müddet devam etmesi öbür değerli semptomlar. Uzun vadede ise hastalığın seyri ve şiddetine bağlı olarak farklı göz semptomları görülebilir. Korneadaki incelme ve dikleşme süratli olduğunda görme kalitesinde bariz azalma, ileri görme kaybı ve hatta korneanın delinmesine kadar gidebilecek önemli sıkıntılar ortaya çıkabilir” ihtarında bulundu.

Çocuklar ve gebeler risk grubunda

Alerjik konjonktiviti olan ve sık sık gözlerini kaşıyan şahıslarda bu hastalığın görülme mümkünlüğünün arttığına değinen Uslu, “Ancak bayanlar ve erkekler ortasında görülme sıklığı açısından istatistiksel bir fark yok. Hastalık her yaşta teşhis edilebilse de çocukluk ve erken gençlik devrinde daha süratli ve agresif ilerleme gösteriyor. Benzeri formda, gebelik süreci de hastalığın daha süratli ilerleyebildiği devirlerden biri. Yaş ilerledikçe hastalığın suratı yavaşlayabilir lakin bu durumun her hasta için geçerli olmadığı bilinmeli. Buradaki kıymetli nokta tertipli doktor takibini ihmal etmemek, gözü şiddetli kaşımamak ve göz yüzeyini her türlü travmadan korumak” dedi.

Düzenli denetim ve gözlük kullanımı en temel tedavi

Hastalığın teşhisinin, göz hekiminin muayene sırasında şüphelenerek istediği kornea topografisi ile katılaştığını söz eden Uslu, “Tedavi formülleri ise hastalığın ilerleme suratına ve şiddetine, kornea topografisindeki bulgulara  göre farklılık gösteriyor. Bu tedaviler ortasında; tertipli doktor kontrolü ve gözlük kullanımı, özel tasarlanmış kontakt lensler (hibrid ve skleral lensler),  korneanın güçlenmesini sağlayan crosslinking sistemi, korneaya halka yerleştirilmesi ve son kademede kornea nakli yer alıyor” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı