Fikirden F-35’e: Türk Mucidin Muvaffakiyet Seyahati Gençlere İlham Oldu

F-35’lere görünmezlik sağlayan polimerleri geliştiren Türk mucit, mühendis ve iş insanı Ergün Kırlıkovalı, Yeditepe Üniversitesi’nde yeni akademik yıl açılış dersi olarak düzenlenen, ‘Çığır Açan İşler Tek Fikirle Başlar’ başlıklı konferansta öğrencilerle buluştu. Öğrencilerin ağır ilgi gösterdiği konferansta, F-35 savaş uçaklarına görünmezlik sağlayan polimerlerin geliştirilme sürecini anlatan Kırlıkovalı, gençlere ‘Tek bir fikir dünyayı değiştirebilir’ bildirisi verdi. Kırlıkovalı, “Ar-Ge durmaz, zira yarın ne olacağı belirli değil. Üzerinde çalıştığımız 6 yeni materyal var” dedi. 

Integrated Polymer Industries Inc.’in Kurucusu ve Lideri, Türk mühendis ve iş insanı Ergün Kırlıkovalı, öğrencilerle yaratıcılık, inovasyon ve daima öğrenmenin değerine dair tecrübelerini paylaştı. 

‘Büyük İşler Deneyimle Başarılır’

Konferansın açılışında konuşan Yeditepe Üniversitesi Kurucu ve Onursal Başkanı Bedrettin Dalan, “Yeditepe Üniversitesi’nin yeni akademik yılı hepimize iyi, uğurlu olsun. Muvaffakiyet dolu bir yıl olmasını diliyorum. Büyük işler deneyim kazanılarak başarılır. Lakin unutmayınız ki deneyim, hayatınız boyunca yaptığınız bütün yanılgıların toplamıdır. Akıllı insan, kendisinden evvel kusur yapmış ve deneyim kazanmış insanların tecrübelerinden istifade eder” sözlerini kullandı.

‘B-2’lerdeki Başarımız, Bize F-35 Projesindeki Muvaffakiyetin Yolunu Açtı’

Integrated Polymer Industries Inc.’in Kurucusu ve Lideri, Türk mühendis ve iş insanı Ergün Kırlıkovalı, “B-2’lerdeki başarımız, bize F-35 projesindeki muvaffakiyetin yolunu açtı. Bizi ihaleyle davet ettiler, bizden materyal talep ettiler. Bunun üzerine yapabileceğimizi düşündük ve altı aylık çok sıkı bir çalışma yürüttük. Kuvvetli test süreçlerinden geçtik. 2006 yılından bu yana oranın tek tedarikçisiyiz. 19 yıldır bu misyonu sürdürüyoruz” dedi.

‘Altı Aylık Ağır Bir Çalışmanın Akabinde Prototip Bir Materyal Geliştirdik’

Kırlıkovalı, “Beni ihaleye davet ettiler. O ihalede çok büyük firmalar vardı ancak ben tek başıma katıldım. İstenilen hem çok sıkıntı hem de elastik yapıda bir malzemeydi. Birçok yarışmacı bu nedenle yarıştan çekildi. Ben ise o periyotta bunu yapabileceğime inanıyordum. Altı aylık ağır bir çalışmanın akabinde prototip bir gereç geliştirdik. Kör testlerde en başarılı materyal bizimki oldu. Bu testler yaklaşık 3,5-4 yıl sürdü. 1992 yılından bu yana, yani 30 yılı aşkın müddettir B2’lerin tek tedarikçisiyiz” sözlerini kullandı.

‘Ar-Ge Asla Durmamalı’

Ar-Ge’nin ehemmiyetine değinen Kırlıkovalı, “Ar-Ge durmaz, zira yarın ne olacağı belirli değil. Aslında çok sayıda dergiye aboneyiz; oralardan gelen yenilikleri takip ediyoruz. Bazen ekstra bilgiler istiyoruz, ‘Bunları biz yaratabilir miyiz?’ diye bakıyoruz. Mevcut materyalleri daha da geliştirebilir miyiz, onun üzerinde çalışıyoruz. Şu anda üzerinde çalıştığımız altı yeni gereç var. Bunların üçü pazarlamaya epeyce yakın basamakta. Şunu bilhassa belirtmek isterim; bir muvaffakiyet yakaladığınızda oturup bekleyemezsiniz. Çalışmaya devam etmelisiniz, zira sizin üzere binlerce insan daha var. Bu yüzden Ar-Ge asla durmamalı” diye konuştu.

‘Gençlerin Önünü Açmak Gerekiyor’

Gençlere tekliflerde bulunan Kırlıkovalı, “Gençlerin önünü açmak gerekiyor. Onlara düşünme, deneme ve yanılma alanları yaratmalıyız. Aksi halde mevcut formüllerle büyük bir gelişme beklemek mümkün değil. Fakat yeni laboratuvarlar, deneme ve araştırma alanları oluşturulursa, gençler bilgiyi deneyerek, yenileyerek öğrenir ve eninde sonunda başarırlar” dedi.

‘Fikirler Yeniliğin Kapısını Aralayacaktır’

“Yaratıcılıkla inovasyonu birbirinden ayırıyoruz” diyen Kırlıkovalı, kelamlarını şöyle sürdürdü: 

“Yaratıcılık, hoş bir fikir ya da tahlil bulmaktır; lakin bir fikri hayata geçirmek, yani uygulamaya dönüştürmek inovasyondur. Asıl çalışmanın yapılması gereken nokta da burasıdır. Bu nedenle yedi evreli bir sistem geliştirdim. Bunların iki–üçü bilinen, üç–dördü ise yeni yollar. Öncelikle dün, bugün, yarın taraması yapılmalı, akabinde inovasyon sürecine geçilmeli. Bu süreç testlerle ve dizaynlarla desteklenmeli. Bizde ayrıyeten ‘tezatlar sistemi’ var. Şu anda elimde 40 kadar tezat bulunuyor: büyük–küçük, az–çok, ışıklı–ışıksız üzere. Bu zıt kavramları kullanarak beyin fırtınası yapılmalı. Bu süreçte fikirlerin yüzde 95’i elense bile, kalan yüzde 5’lik aralık yeniliğin kapısını aralayacaktır” diye konuştu.

‘Üniversitede Öğrenmeyi Öğreniyorsunuz’

Kırlıkovalı, “Ben gençlere daima şunu söylüyorum, siz üniversitede öğrenmeyi öğreniyorsunuz. Üniversiteyi bitirdim, artık her şeyi biliyorum kanısına kapılmayın; bu, yapılabilecek en büyük kusurdur. Gerçek hayata adım attığınız anda, aslında çok daha fazla öğrenmeniz gerektiğini göreceksiniz. İpleri bırakmayın; daha çok öğrenin, daha disiplinli olun. Hayal edin, hayallerinizin peşinden gidin. Kendinizi daima geliştirin, yapay zekayı ve interneti faal formda kullanın” sözlerini kullandı.

‘Lisanınızı Hoş Kullanın’

Dilin ve irtibatın değerine değinen Kırlıkovalı, “Lisanınızı hoş kullanın. En kıymetlisi ne kendinizin ne de karşınızdaki insanın vaktini boşa harcayın. Türkçemizi yanlışsız, hoş ve düzgün konuşun. Zira gerçek hayatta kederinizi açık ve net anlatmanız gerekir. Az kelamla, en tesirli formda anlatın. Ayrıyeten İngilizceyi kesinlikle öğrenin. İngilizce bildiğinizde, Rusça ya da Çince bilmenize gerek kalmaz; zira onlar da İngilizce yazıyor. Fransızca yahut İspanyolca öğrenmenize de gerek olmuyor demiyorum, lakin İngilizceyi çok âlâ öğrenin. Zira en fazla bilgi ve kaynak İngilizcedir” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı