TİM, Egeli ihracatçılarla buluştu: Finansmana Erişim ve Rekabetçilik Sorunu Masada

Türkiye genelinde 61 ihracatçı birliği ve 150 bin ihracatçının çatı kuruluşu olan Türkiye İhracatçılar Meclisi Bölgesel İhracat Buluşmaları kapsamında Ege İhracatçı Birlikleri üyeleriyle buluştu.

2025 yılının birinci Bölgesel İhracat Buluşması’nı Birliklerimiz mesken sahipliğinde gerçekleştiren Türkiye İhracatçılar Meclisi, sonrasında İzmir’in ihracatta gururu firmaları ziyaret etti.

TİM İdare Kurulu’nun Pınar Et ile başlayan ziyaret programı, Aliağa’da Socar Türkiye Tesisleri ve İzmir Demir Çelik A.Ş. ziyaretiyle tamamlandı.

TİM Lideri Mustafa Gültepe ve TİM Yönetim Kurulu üyelerinin katıldığı ziyaretlere; Birliklerimizi temsilen Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Lider Yardımcısı ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Lideri Yalçın Ertan, Ege Tütün İhracatçıları Birliği Lideri Ömer Celal Umur, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği İdare Heyeti Üyesi ve TİM Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep eşlik etti.

Ayrıca Türk Eximbank, Türk Ticaret Bankası ve İGE A.Ş. tarafından “İhracatçılar İçin Finansman Desteği” mevzularında da bilgi paylaşımları yapıldı.

2025’te enflasyonla kurun paralel hareket etmesi gerekiyor

TİM Başkanı Mustafa Gültepe, “2025’e 280 milyar dolarlık ihracat maksadıyla başladık. Yani bu yıl ihracatımızı yaklaşık yüzde 7 artırmayı hedefliyoruz. Biraz evvel bahsettim. 2024’te bilhassa birtakım dallarda rekabetçiliğimiz ziyan gördü. Bu yıl tıpkı formda devam etmemeli. Hiç değilse bu yıl enflasyonla kurun paralel hareket etmesi gerekiyor. Enflasyonla çaba tamam. Lakin endüstriyi de unutmamalıyız. Üretimi ve ihracatı destekleyecek siyasetlerin süratle devreye alınması gerekiyor. Aksi takdirde üretim ve ihracatımız sürdürülebilir olma özelliğini kaybeder. Bu da iktisadın lokomotifi olan ihracatın yavaşlaması manasına gelir. Elbette bu türlü bir ihtimali düşünmek bile istemiyoruz.   Münasebetiyle 2025’te enflasyonla kurun paralel hareket etmesi gerekiyor. Bu bizim yüksek kur istediğimiz manasına gelmiyor. Bilakis hiçbir vakit bu türlü bir talebimiz olmadı.” diye konuştu.   

İhracatçı bu kaidelerde nasıl rekabet etsin?

Başkan Gültepe, “Biz, “Enflasyonla kur paralel hareket etmeli” diyoruz. Hatta yıllık enflasyonun beş puan altına bile razıyız.  Oysa 2024’te 25 puan fark var. İhracatçı bu kurallarda nasıl rekabet etsin? 2024’ü bir biçimde tamamladık. Fakat birebir anlayış devam ederse bu sene çok zorlanırız. Hasebiyle vakit kaybetmeden rekabetçiliğimizi güçlendirecek siyasetlere gereksinim var. Bilhassa Türk ihracatçısının elini rahatlatacak STA’lara daha fazla yük vermeliyiz. Bu mevzudaki beklentilerimizi 3 Ocak’ta yıllık dış ticaret sayılarını açıkladığımız toplantıda Cumhurbaşkanımıza arz ettim. İhracatçı için uygun şartlarda finansmanın ehemmiyetini biliyoruz. Bu husus her vakit önceliklerimizden biri oldu. İki yıl evvel Türk Ticaret Bankası’nı ihracat ailemize kazandırmıştık. Şimdi resmi tanıtımını yapmasak da bankamız faaliyetlerine başladı. Bu yıl ihracatçılarımıza toplamda 150 milyar lira kredi limiti tahsis etmeyi; 60 milyar liralık da kredi kullandırmayı planlıyor. Önümüzdeki devirde bu hacim giderek büyüyecek.” dedi.

Mustafa Gültepe, “Yüzde 82’si ihracatçılara ilişkin olan İGE A.Ş. aracılığıyla 2024’te firmalarımıza 83,1 milyar liralık kefalet dayanağı sunduk. Bu yıl bu dayanağı 160 milyar liraya çıkarmayı planlıyoruz. Tekrar bizim ağır taleplerimiz sonucu Türk Eximbank da ihracatçıya dayanaklarını artırdı. 2024’te 48,7 milyar dolarlık ihracat dayanağı sağlayan Türk Eximbank’ta bu hacmin 2025’te 50 milyar dolara çıkmasını bekliyoruz. İhracatta büyük maksatlar için bayan girişimcilerimizi de daha fazla oyuna katmak durumundayız. Bu anlayışla TİM WINGS Projesini geliştirdik. Proje kapsamında 14 milyar liralık finansal takviyesi bayan girişimcilerimizin kullanımına sunduk. Finansmanla ilgili çalışmaların yanı sıra 2024 öteki alanlarda da dolu dolu geçirdiğimiz bir yıl oldu. Tüm bölümlerimizle istişare toplantıları gerçekleştirdik, sonuçları raporlaştırarak ilgili bakanlıklarımıza sunduk. Makro meselelerimizle ilgili bir belgeyi Sayın Cumhurbaşkanımıza bizzat arz ettim.” diye konuştu.

İhracatımızın düşmesiyle kapasite kullanım oranımız %84’lerden yüzde %77 düzeylerine gerilemiş durumda

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Geride bıraktığımız 2024, finansmana erişim zorlukları, üretimdeki daralma ve rekabet gücünün kaybı üzere sıkıntılarla bütün dallarımıza ağır bir yük getirdi. Bu durumun en besbelli sonucu ise konkordato müracaatlarında yaşanan tarihi artış oldu. Üretim düşüşü şirket kapanmaları, konkordatoları artırdı. İhracatımızın düşmesiyle kapasite kullanım oranımız %84’lerden yüzde %77 düzeylerine gerilemiş durumda. Hazırgiyim ve dokumacılık ülkemizin istihdam deposu olarak bilinir; Hazırgiyim kesimi dokuma ile birlikte bundan yaklaşık 2 yıl öncesinde 1,2 milyon bireye istihdam sağlıyordu. Bizim varsayımımıza nazaran kayıp 300 binden fazla.” dedi.

Rakiplerimize nazaran %40-50 daha pahalıyız

Başkan Eskinazi, “Aynı periyotta sanayi istihdamındaki toplam kayıp 500 bin kişi. Yani, endüstride istihdam edilip ayrılan ya da işsiz kalan her 2 çalışandan 1’i dokuma ve konfeksiyon kesiminden ayrılmış.  Bildiğiniz üzere taban fiyat 22.104 TL olarak açıklandı. Bölgesel minimum fiyatı tartışmamız gerektiğini düşünüyorum. Rakip ülkelerle kıyaslandığında son periyotta artan maliyetlerimiz nedeniyle rakiplerimize nazaran %40-50 daha kıymetliyiz. Tekrar kıymetlendirme oranını devlet kendi alacakları için yüzde 44 belirledi, biz de buna paralel bir döviz artışı talep ediyoruz. Son devirde uygulanmakta olan ekonomik programın temel bir eksikliği olarak, gerçek bölüm ve endüstriye kâfi dayanağın verilmediği, iktisat idaresinin büyük oranda finansal bir perspektifle yürütüldüğü görülmektedir. Bu durum, gerçek dalın çok önemli bir çıkmaza girmesine neden olmaktadır.” diye konuştu.

İhracatçıların çok daha aktif bir dayanak sistemine gereksinimi var

Jak Eskinazi, “Her ne kadar ihracat istatistiklerinde bir artış görülse de, bu artışın sebeplerini derinlemesine değerlendirdiğimizde şunlar ortaya çıkıyor: Kazanılan pazarları kaybetme korkusu, Sermayesini yitiren sanayi kesimlerinin daha ucuz kredi olan ihracat kredileri için ihracat taahhüdünü kapatma muhtaçlığı, İşyerini kapatmak isteyen imalatçıların kıdem tazminatını ödeyecek sermayeleri olmamasıdır. Bu yapısal sıkıntılar, ihracatçıların çok daha aktif bir dayanak düzeneğine muhtaçlığı olduğunu göstermektedir. Yürütülmekte olan ekonomik program; iktisat idaresinden uzak, yalnızca finansa yönelik yönetilmektedir. Bu sebeple; gerçek dal ve sanayi vakit geçtikçe bir çıkmaza girmektedir. İhracatçılara ivedilikle Merkez Bankasının döviz bozdurma mecburiyeti ve döviz alma zorunluluklarının kaldırılarak daha rahat hareket etmesinin sağlanması gerekiyor. Döviz dönüşüm dayanağında ihracatçıların karşılaştığı zorlukların kaldırılması gerekiyor.” dedi.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı