Ulusal Yarışın İki Finalisti; “Tavşan İmparatorluğu” ve “Aldığımız Nefes” Antalya’da Seyirciyle Buluştu

62. Memleketler arası Antalya Altın Portakal Sinema Festivali’nde Ulusal Yarış heyecanı bugün, Seyfettin Tokmak’ın yönettiği “Tavşan İmparatorluğu” ve Şeyhmus Altun’un yönettiği “Aldığımız Nefes” sinemalarıyla devam etti. 

Dünya galasını Talinn Black Nights Sinema Festivali’nde yapan “Tavşan İmparatorluğu”; devletten maaş alabilmek uğruna, babası Beko tarafından, zorla engelli taklidi yaptırılan Musa’nın, kendisi üzere tabiatından koparılıp tazı yarışlarında yem olarak kullanılan yaban tavşanlarını kurtarmak için verdiği çabayı beyazperdeye taşıyor. 

“Kadın olmayınca erkek dünyasının yırtıcı hali daha da görünüyor”

Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Aspendos Salonu’ndaki gösterimin akabinde gerçekleştirilen söyleşiye; senarist- yapımcı- yönetmen Seyfettin Tokmak ile çocuk oyuncular Perla Palamutçuoğulları ve Alpay Kaya katıldı. Birinci sineması “Kırık Midyeler”de de çocuklarla çalıştığını hatırlatan direktör Seyfettin Tokmak, bu sinemadaki çocuk öyküsünün kaynağını ise şöyle anlattı: 

“Pandemi öncesinde Ümraniye Cezaevi’nde çocuklara istekli sinema öğretmenliği yapmaya başladım. Orada çocukluğa dair çok sert ve çok da anlayamadığım bir melankoli hisettim. Çocuk, melankoliyi nasıl yaşar, sorusundan yola çıktım. Bayanı hayattan ve coğrafyadan çekince geri kalan şey nedir, sorusu, bende karşılığını bu türlü buldu; erkek dünyasının yırtıcı hali daha da görülmeye başlıyor” 

Ancak burada kalmayıp ‘tazılar, yetişkinler, tavşanlar ve çocukların hepsinin bir ortada olduğu bir çember kurmaya çalıştı’ğını lisana getiren Tokmak, “Bununla bir arada yersiz bir sinema yapmak istedim. Bir coğrafyaya, bir yere ilişkin olmayan bir sinema istedim” diye konuştu. 

Çocuk oyuncular ise çekimlerin üzerinden üç yıl geçtikten sonra sineması izlediklerinde hissettiklerini paylaştı. Perla Palamutçuoğulları “Eski fotoğraf albümlerine bakmak üzere oldu. Bu türlü bir sinema çekmiş olmak bana gurur verdi” derken Alpay Kaya, hislerini “Üç sene ortadan sonra bugün izlemek daha gurur verici” kelamlarıyla söz etti.

“Ölümü çok süratli unutuyoruz”

Şeyhmus Altun’un yazıp yönettiği; 2000’lerin başında bir Anadolu kasabasındaki yangında annesini kaybeden 12 yaşındaki Esma’nın vakitsiz büyüme kıssası “Aldığımız Nefes”  filminin AKM Aspendos Salonu’ndaki gösteriminin akabinde gerçekleşen söyleşiye; yönetmen Şeyhmus Altun, oyuncular Defne Zeynep Enci, Hakan Karsak ve yapımcı Fevziye Hazal Yazan katıldı. 

Filmin aslında kızkardeşinin kıssası olduğunu lisana getiren direktör Şeyhmus Altun; sineması, “Çocukluğuma ve birebir vakitte göç edememeye, gidememeye dair bir hikâye” diye tanımladı. 

Filmde başrolü oynayan Defne Zeynep Enci ise karakteri hakkında şöyle konuştu: “Annesini kaybetmiş ve meskende annesinin rolünü üstlenmiş bir kız çocuğunu canlandırıyorum. Okuyup büyümek istiyor lakin önünde bir duvar var ve bunu aşamıyor. İstediklerine ulaşamadığı için de mutsuz ve içine kapanık bir kız çocuğu”

Oyuncu Hakan Karsak da karakterini nasıl oluşturduğundan bahsetti ve “Karakteri oturtmak ismine en çok beslendiğim şey, insanoğlunun, mevti süratle unutması. Vefat, mutlak bir gerçek lakin hiç gerçekleşmeyecekmiş üzere yaşıyoruz” diye konuştu.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı