Özgür Özel’den ‘hançer’ yanıtı: ‘Kemal Bey açıklığa kavuşturmalı’

Canlı yayında gündeme ait değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamaları dikkat çekti. Emekli, Seyahat, iktisat, yeni müfredat ve Anayasa bahislerine ait çarpıcı açıklamalarda bulunan Özel, kurultay sürecine ait Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına da karşılık verdi.

“GEZİ’DEKİ HERKESİN SEVDİKLERİNE KAVUŞMASI LAZIM”

Halk Tv’ye konuşan Özel, şunları söyledi:

Sorunuzdan bağımsız Türkiye’nin olağanlaşması ve Türkiye’deki insanların biraz daha memnun olabilmeleri için Vera’nın babasına, Mine Özerden’in yaşlı annesine, Gezi’deki herkesin sevdiklerine, sevdiklerinin onlara kavuşmasını inanılmaz önemsiyorum. Buna vesile olabilirsek çok keyifli olurum ancak bunun dışında Türkiye için şöyle bir kıymeti de var: Gezi’deki arkadaşlarımız burada tutuklu, AKP-MHP Türk heyeti de Avrupa Konseyi’nde tutuklu. Odasından çıkıyor, dolaşıyor, görüşüyorlar ancak her seferinde önlerine Kavala davası geliyor. Zira Strazburg’daki bir öbür binada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi var ve o binada alınan kararlara Avrupa Konseyi’nin kurucu üyesi Türkiye uymuyor. Bu kabul edilecek bir şey değil. Ve bu Türkiye’nin hem dış siyasette, hem iktisatta olağanüstü önünü kapatan bir durum. Bu hususta Türkiye’nin süratle demokratikleşmesi lazım.

“BENİ KASTETMEDİĞİ ÇOK AÇIK”

O değerlendirmelerin çok kıymetli bir kısmını hiç üstüme almadım, hançer mançer. Biz hançer bahsini sayın genel başkanla kurultayda kapattık. Ben bu partide kimsede hançer olmadığını tabir etmiştim. Ve sayın genel başkana yönelik olarak da ne kendime ne siyasi bir arkadaşıma bunu yakıştırmam. Lakin şöyle bir gerçek var: Olağan çok farklı değerlendirmeler oluyor. Hz. Ali filan, hançeri de kimi siyasetçiler üzerinden bedellendiriliyor. Ben genel liderin bu türlü bir kastı olmadığını düşünüyorum. Ve CHP’de ne genel lider ne rastgele birimiz sıkıntıya bu boyutuyla bakmıyor, toplumsal demokrat bir partide. Hançer demokrasiye ilişkin bir enstrüman değil. Demokraside itiraz edersiniz, kabul olmazsa daha kuvvetli itiraz edersiniz. Ayrılıklar olabilir, yarışlar olabilir fakat en sonunda biz Atatürk’ün kurduğu bir partide birebir partinin evlatlarıyız. O yüzden kimsenin kimseye bu türlü demokrasi dışında bir şey yapmasına geçmişte genel lider müsaade vermezdi, bugün de ben müsaade vermem. CHP genel liderlerinin bu türlü bir sorumluluğu var. Ben izlemedim, ama Kemal Bey çok gergin ve sonluydu üzere değerlendirmeler geldi.

Burada da beni kastetmediği çok açık. Bunu en yeterli genel lider bilir. Lakin kimi kastettiği konusunda bir fikrim yok. Bu Kemal Bey’in açıklığa kavuşturması gereken bir konu.

MÜFREDAT TEPKİSİ

Özel, yeni müfredata ait şu değerlendirmelerde bulundu:

Bu eğitim sistemiyle bu ülke hiçbir yere gitmez. Ulusal Eğitim’e müfredat yapmak ülkeye anayasa yapmaktan daha kritik tek iştir. Zira o müfredatla yetişen gençler gelecekte anayasaya sahip çıkacaklar ya da yeni bir anayasa yapacaklar yahut anayasayı kaldırıp atıp anayasaya karşı kabahat işleyecekler. Ülkenin geleceğini yetiştiriyorsunuz ve burada bir mutabakat aramıyorsunuz. Almanların en büyük muvaffakiyetleri, eğitim sistemleri üzerindeki ulusal mutabakattır. Ben altı yıl Alman hocalarla büyüdüm. Onlardan ders aldım, Bornova Anadolu Lisesi’nde. Ve Alman eğitim sistemini pek yakından tanırım. Alman eğitim sistemi yıllardır üzerinde tam bir mutabakat olan ve sağcısıyla solcusuyla, Hıristiyan demokratıyla, toplumsal demokratıyla üzerinde mutabık olmadan değişiklik yapılmayan ve daima uyguna evrilen bir eğitim sistemleri var. Ve muhtaçlığa nazaran eğitim sistemleri var. Bu türlü bir eğitim sistemini bir siyasi parti bir siyasi perspektifle oluşturamaz. Şayet bizimki üzere eğitim sistemi yaparsan ülkenin geliri 10 bin dolar olur. Senin ülkenin başbakanı, dünyanın en kıymetli limuzin Mercedes’inden on tane üretilmiş, ikisini alır biner. Öbür tarafın ulusal geliri 60 bin olur, o Mercedes’i de onlar üretir sana satar. Ortadaki fark bu. Bindiğim Mercedes’i Almanlar üretsin, ben bineyim, halkım yoksul olsun diyorsan bu eğitim sistemi. Yok Mercedes’i, bu otomobilleri biz üretelim, dünyaya satalım; cep telefonlarını biz üretelim dünyaya satalım ve biz bugünkünden altı kat güçlü olalım diye düşünüyorsak o vakit eğitim sistemini daima birlikte ve çağdaş, bilimsel bir eğitim sistemine kavuşturmamız lazım.

CHP HALA ANKETLERDE BİRİNCİ

Sokakta olan his CHP’ye güç veriyor. CHP şayet yüzde 38’i gerçek okumaz, genel liderin zaferi ya da âlâ adayların zaferi diye yorumlarsa yüzde 25’e geri döneriz. Meğer şu anda bize yüzde 38 oy veren Türkiye ittifakında CHP’nin kemik oylarının çok ötesinde, hatta kemik oyların yarısı kadar daha oy var. Oradaki his, “İyi ki oy vermişiz, şımarmadılar, küstahlık yapmadılar, zafer sarhoşluğuna kapılmadılar ve çok dikkatliler” biçiminde. Bu his bize verilen kredinin sürmesini sağlıyor. O yüzden bir lokal seçim sonrası bütün anketlerde hâlâ CHP birinci parti.

“AYM’YE UYMAYAN İKTİDAR ÇILGINLIĞI VAR”

“Türkiye’de yürürlükte bir anayasa var. Beğenelim, beğenmeyelim. Bu anayasanın bir unsuruna sen, bir unsuruna ben, bir hususuna öbürü uymazsa devlet nizamı ortadan kalkar. Ve siz devletin başı olarak anayasayı çiğnemeye başlarsanız insanların anayasaya sadık olmasını ve anayasadan kaynaklı sizin yetkilerinize hürmet duymasını bekleyemezsiniz. Bu yüzden benim temel beklentim anayasaya ahenk. Bunun içinde Seyahat de var, Can Atalay’ın Meclis’e tekrar dönmesi de var, Taksim’in açılması da var, AYM ve AİHM kararına uyulması da var. Anayasa mahkemesi üyelerinin biri hariç Erdoğan tarafından atandı. Buna karşın AYM dur dediğinde durmayan bir iktidar çılgınlığı var. Bu olabilecek şey değil.”

Kaynak: Cumhuriyet
Kaynak Url: https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/ozgur-ozelden-hancer-yaniti-kemal-bey-acikliga-kavusturmali-2212523